Bayram denince aklımıza ilk gelen şey nedir? Belki çocukluğumuzda giydiğimiz yeni ayakkabılar, belki özenle hazırlanmış kahvaltı sofraları, belki de her kapı çalındığında yükselen o neşeli uğultu…
Bayram denince akla hemen memleket, köy kahvaltıları ve uzun yolculuklar gelse de, aslında Ankara'da da ailenizle birlikte unutulmaz bir bayram geçirmenin sayısız yolu var
Bir yemeği sadece doyurucu olmaktan çıkarıp akılda kalan bir lezzete dönüştüren şey nedir, hiç düşündünüz mü? Cevap basit: Baharatlar.
Her kafenin bir sesi vardır. Bir karakteri. Sadece kahvesiyle değil; duvarlarında asılı çerçevelerle, kitap raflarında unutulmuş bir notla, sabahın ilk saatlerinde yankılanan fincan tınısıyla…
Sabah alarmı değil de, güneşin yatağının ucuna vuran ışığıyla uyanmayı hayal et. Elini telefona değil, bir deftere uzattığını… Bildirimler yerine kendi düşüncelerini karşıladığını.
Güne enerjik ve keyifli başlamanın sırrı, sadece taze ve lezzetli kahvaltılıklarda değil, kahvaltıya eşlik eden soslar ve reçellerde saklıdır.
Bir fincan Türk Kahvesi yalnızca içecek değil , aynı zamanda İkram Geleneğimizin ta kendisidir.
Sabahın ilk ışıklarıyla yükselen buharı, gün ortası mola anlarının sessiz tanığı, akşam sohbetlerinin samimi eşlikçisi...